Panik bozukluğu için psikoterapiye gitmeye karar verdiyseniz, terapötik tedavi seçeneklerinin neler olduğunu merak ediyor olabilirsiniz. Panik bozukluğunun terapisinde kullanılan pek çok terapi yaklaşımı mevcuttur. Bunların içerisinde anksiyete bozuklukları için en popüler terapi bilişsel davranışçı terapi (BDT)dir (1). Kanıtlanmış etkinliği, hedefe yönelik olması ve hızlı sonuçları nedeniyle panik bozukluğunu tedavi eden profesyoneller genellikle BDT’yi diğer terapi biçimlerine tercih ederler.
Bilişsel davranışçı terapi veya basitçe BDT, ruhsal sağlık sorunlarının tedavisinde kullanılan bir psikoterapi şeklidir. BDT’nin altında yatan kavramlar, bir kişinin düşüncelerinin, duygularının ve algılarının eylemlerini ve davranışlarını etkilediği fikrine dayanır (2).
BDT’nin ilkelerine göre, bir kişi yaşam koşullarını her zaman değiştiremeyebilir, ancak yaşamın iniş çıkışlarını, nasıl algılayacağını ve bunlara göre nasıl hareket edeceğini seçebilir.
BDT, bir kişinin hatalı veya olumsuz düşüncelerini ve işlevsiz davranışlarını değiştirmesine yardımcı olur. BDT şu anda majör depresif bozukluk, fobiler, travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) ve bağımlılık dahil olmak üzere çok sayıda ruhsal sağlık probleminin tedavisinde kullanılmaktadır (3).
BDT’nin ayrıca irritabl bağırsak sendromu (IBS), fibromiyalji ve kronik yorgunluk gibi bazı tıbbi durumlar için de etkili bir tedavi seçeneği olduğu bulunmuştur.
BDT’nin ana hedeflerinden biri, bireyin eylem ve davranışlarında daha iyi seçimler yapabilmeleri için olumsuz düşünme kalıplarının üstesinden gelmesine yardımcı olmaktır. Panik atak sırasındaki belirtiler genellikle korkutucu olarak algılanmaktadır ve kontrolü kaybedeceğim, çıldıracağım veya öleceğim gibi sıkıntı verici düşünceler olarak yorumlanmaktadır.
Panik ataklarla ilişkili korkular o kadar yoğun olabilir ki, kişinin davranışlarını olumsuz yönde etkilemeye başlar. Örneğin, kişi araba kullanırken veya diğer insanların önünde bir atak geçirmekten korkmaya başlayabilir. Kişi daha sonra araç kullanmaktan veya kalabalık ortamlarda bulunmaktan kaçınacaktır. Bu tür davranışlar, agorafobi olarak bilinen ayrı bir duruma yol açar.
BDT, panik bozukluğu ve/veya agorafobisi olan kişilere semptomlarını yönetmek için yöntemler geliştirmede yardımcı olabilir. Bir kişi panik atak geçirdiğinde kontrol edemeyebilir, ancak semptomlarıyla etkili bir şekilde nasıl başa çıkacağını öğrenebilir.
1.Olumsuz düşünceleri tanımak ve değiştirmek. BDT terapisti, önce hastanın olumsuz bilişlerini veya düşünme kalıplarını belirlemede yardımcı olacaktır. Örneğin, bir kişi panik atak sırasında kendisini nasıl algıladığını, dünyayı nasıl gördüğünü veya hissettiğini düşünmeye yönlendirilebilir. Bir kişi, düşünce sürecine odaklanarak, tipik düşünce kalıplarının davranışlarını nasıl etkilediğini tanımaya başlayabilir.
2.Terapist, danışanın olumsuz düşüncelerinin farkına varmasına ve bunları daha sağlıklı düşünme biçimleriyle değiştirmeyi öğrenmesine yardımcı olmak için çok çeşitli etkinlikler ve alıştırmalar kullanabilir. Ek olarak, danışanın hatalı düşünceyi belirlemesine ve ortadan kaldırmasına yardımcı olmak için genellikle seanslar arasında ev ödevleri verilir.
3.Beceri geliştirme ve davranış değişiklikleri. BDT’nin bir sonraki adımı, uyumsuz davranışları değiştirmek için sağlıklı başa çıkma stratejileri geliştirmeyi içerir. Bu aşamada, danışan stresi azaltmaya, kaygıyı yönetmeye ve panik atakları atlatmaya yardımcı olacak beceriler geliştirmeyi öğrenecektir. Bu beceriler seansta prova edilebilir, ancak danışanın yeni davranışları terapi dışında da uygulaması önemlidir.
4.Duyarsızlaştırma, danışanın kaçınma davranışlarını aşmasına yardımcı olmak için kullanılan yaygın bir BDT tekniğidir. Sistematik duyarsızlaştırma yoluyla, BDT terapisti, danışana endişe duygularını nasıl yöneteceğini öğretirken, yavaş yavaş endişe yaratan uyaranları tanıtır. Kişi yavaş yavaş daha fazla korku uyandıran durumlarla tanışır ve her korkulan durum aracılığıyla panik belirtileriyle başa çıkmanın yollarını geliştirir.
5. Kaygı uyandıran durumlarda sakin kalmaya yardımcı olmak için gevşeme teknikleri de öğrenilir. Bu beceriler korkuları yönetmeye, kalp atış hızını düşürmeye, gerilimi azaltmaya ve problem çözme becerilerini geliştirmeye yardımcı olur. Bazı yaygın gevşeme teknikleri arasında derin nefes egzersizleri, progresif kas gevşemesi, yoga ve meditasyon bulunur.
En yaygın kullanılan terapi biçimlerinden biri olan BDT, iyileşme sürecinizin bir parçası olabilir. BDT, semptomları kendi başına azaltmada yardımcı olabilir. Doktorunuz veya terapistiniz BDT’nin sizin için doğru olup olmadığını belirlemenize ve ihtiyaçlarınıza en uygun tedavi planını geliştirmenize yardımcı olabilir.
Kaynaklar
1.Chambless DL, Milrod B, Porter E, et al. Prediction and moderation of improvement in cognitive-behavioral and psychodynamic psychotherapy for panic disorder. J Consult Clin Psychol. 2017;85(8):803–813. doi:10.1037/ccp0000224
2. Fenn K, Byrne M. The key principles of cognitive behavioural therapy. InnovAiT: Education and inspiration for general practice. 2013;6(9):579-585. doi:10.1177/1755738012471029
3. Cleveland Clinic. Cognitive behavioral therapy (CBT). Updated January 13, 2020.
Panik Bozukluğu Risk Faktörleri
Panik atak yaşama, panik bozukluğu ve agorafobi geliştirme riskini artıran çok sayıda faktör bulunmuştur. Çalışmalar, belirli risk faktörlerinin panik bozukluğunun gelişimiyle bağlantılı olduğunu bulsa da, bu bulgular bunların panik bozukluğunun nedenleri olduğu anlamına gelmez (1).
Bunun yerine, panik bozukluğu için risk faktörleri, durumun gelişmesiyle yaygın olarak ilişkili olan belirli özellikleri tanımlar. Panik bozukluğu ile ilişkili olduğu düşünülen bazı risk faktörleri aşağıda yer almaktadır.
Yaş
Panik bozukluğunun başlangıç yaşı genellikle geç ergenlik ile erken yetişkinlik arasındadır. Panik bozukluğu tipik olarak 18 ila 35 yaşları arasında gelişse de, yaşam boyu herhangi bir zamanda ortaya çıkması mümkündür (2).
Çok daha az yaygın olmasına rağmen, panik bozukluğu çocuklukta veya geç yetişkinlikte gelişebilir. Panik bozukluğunu kişinin yaşamı boyunca sürekli olarak deneyimlemesi de mümkündür. Örneğin, bir kişi birkaç ay boyunca tekrarlayan ve beklenmedik panik ataklar geçirebilir, ardından birkaç yıl boyunca herhangi bir semptom yaşamayabilir.
Cinsiyet
Kadınlar anksiyete bozuklukları geliştirmeye erkeklerden daha yatkındır. Özellikle panik bozukluk kadınlarda daha sık görülmektedir. Kadınlarda panik bozukluğu riski erkeklere göre iki kattan fazladır (3).
Kişilik
Araştırmalar, daha kaygılı, endişeli veya gergin kişilik tiplerine sahip çocuklar ile daha sonra panik bozukluğu gelişimi arasında bir miktar ilişki olduğunu göstermiştir (4).
Panik bozukluğunun nedeni tam olarak bilinmemektedir ve birçok ruh sağlığı uzmanı, bunun büyük olasılıkla çevresel, biyolojik ve psikolojik faktörlerin karmaşık bir kombinasyonundan kaynaklandığını düşünmektedir (1).
Ailesel Faktörler
Panik bozukluğu ile ilişki gösteren bazı aile özellikleri vardır. Özellikle kaygıyı modelleyen, aşırı talepkar ve mükemmeliyetçilik bekleyen ebeveynler, yaşamın ilerleyen dönemlerinde kaygı bozukluğu geliştiren çocuklara sahip olma riski altında olabilir (5).
Genetik
Panik bozukluğu ile genetik özellikler arasında güçlü bir bağlantı vardır. Yakın aile üyesinde panik bozukluğu olan kişilerin, panik bozukluk geliştirmesi 8 kat daha olasıdır. Bu sayılar, bozukluğun başlangıç yaşına bağlı olarak değişebilir.
Bir aile üyesi 20 yaşından önce panik bozukluğu geliştirdiyse, birinci derece biyolojik akrabalarda panik bozukluğu olma olasılığı 20 kata kadar daha fazladır.
Bu ezici istatistiklere rağmen, araştırmalar panik bozukluğu olan insanların yarısından fazlasının bu durumu geliştiren yakın akrabalarına sahip olmadığını göstermiştir (6).
Yaşam olayları
Stresli yaşam olaylarının panik bozukluğunun başlamasına katkıda bulunabileceği öne sürülmüştür (7).
Araştırma ayrıca, fiziksel veya cinsel istismar mağduru olmak gibi travmatik bir olay yaşamanın panik bozukluğu ile daha yüksek bir korelasyona sahip olduğunu göstermiştir (2).
Stresli bir yaşam olayı sırasında panik atak yaşamak da mümkündür, ancak bu atağı bir daha asla yaşamayabilir. Örneğin, bir suç mağduru olan veya doğal afet yaşayan bir kişi bu olay sırasında panik atak geçirebilir.
Ancak panik bozukluğu teşhisi konması için, bir kişinin tekrarlayan ve beklenmedik panik atakları olması gerekir.
Eşlik Eden Bazı Durumlar
Panik bozukluğu olan birçok kişi aynı zamanda endişe, kaygı ve üzüntü duygularıyla da mücadele eder ve başka bir ruhsal bozukluğu da olabilir. Birlikte olabilecek bazı durumlar şunlardır (4):
- Depresyon
- Yaygın anksiyete bozukluğu (YAB)
- Obsesif kompulsif bozukluk (OKB)
- Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB)
- Özgül fobi
- Sosyal anksiyete bozukluğu (SAB)
Panik bozukluğu olan birisinin agorafobi geliştirme riski de yüksektir.
Kaynaklar
1.National Institute of Mental Health. Panic Disorder: When Fear Overwhelms. Updated 2016.
2. American Psychiatric Association. Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders, Fifth Edition. Arlington, VA, American Psychiatric Association, 2013.
3. National Institute of Mental Health. Panic Disorder. Updated November 2017.
4. National Institute of Mental Health. Anxiety Disorders. Updated July 2018.
5. Lozano LM, Valor-Segura I, García-Cueto E, Pedrosa I, Llanos A, Lozano L. Relationship between child perfectionism and psychological disorders. Front Psychol. 2019;10:1855. doi:10.3389/fpsyg.2019.01855
6. Telman LGE, van Steensel FJA, Maric M, Bögels SM. What are the odds of anxiety disorders running in families? A family study of anxiety disorders in mothers, fathers, and siblings of children with anxiety disorders. Eur Child Adolesc Psychiatry. 2018;27(5):615-624. doi:10.1007/s00787-017-1076-x
7. National Institutes of Health. Understanding Anxiety Disorders: When Panic, Fear, and Worries Overwhelm. Published March 2016.
Anksiyete ve Panik Atak Arasındaki Farklar
“Anksiyete atağı” ve “panik atak” terimlerinin aynı anlama geliyormuş gibi birbirinin yerine kullanıldığını duyabilirsiniz. Kalp atışlarında hızlanma, nefes darlığı ve baş dönmesi gibi bazı panik atak ve anksiyete semptomlarının benzer olduğu düşünülürse bu anlaşılabilir bir durumdur. Ancak pratikte panik ve kaygı farklı özelliklere sahiptir.
Klinik Farklılıklar
Ruh sağlığı uzmanları, DSM-5 olarak bilinen Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı’nda (5. baskı) bulunan tanımlara göre tanı koyarlar. Anksiyete ve panik ataklar zaman zaman aynıymış gibi hissedilebilse de, DSM’de özetlenen farklılıklar onları tanımlamaya ve ayırt etmeye yardımcı olur. DSM-5’teki tanımlar, ruh sağlığı uzmanınıza bir teşhis koyması ve durumunuzu sınıflandırması için rehberlik eder.
DSM-5, panik bozukluğu olarak bilinen durumla ilişkili ayırıcı özellikleri tanımlamak için “panik atak” terimini kullanır. Ancak panik atak başka psikiyatrik bozukluklarda da ortaya çıkabilir ve herhangi bir ruhsal probleminiz olmasa da başka tıbbi durumlara bağlı olarak da panik atak geçirmeniz mümkündür (1).
Öte yandan “anksiyete atağı” terimi DSM-5’te tanımlanmamıştır. Daha ziyade, “anksiyete”, anksiyete bozuklukları, obsesif kompulsif bozukluklar ve travma ve strese bağlı bozukluklar başlıkları altında tanımlanan çeşitli hastalıkların temel bir özelliğini tanımlamak için kullanılır (1).
Bu üç başlık altındaki en yaygın bozukluklardan bazıları şunlardır:
- Panik bozukluk
- Panik bozukluğun eşlik etmediği agorafobi
- Özgül fobi
- Sosyal anksiyete bozukluğu (SAB)
- Ayrılık anksiyetesi bozukluğu
- Obsesif-kompulsif bozukluk (OKB)
- Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB)
- Yaygın anksiyete bozukluğu (YAB)
Panik ataklar, genellikle, bariz bir tetikleyici olmadan aniden ortaya çıkar. Bazı durumlarda, korkuya fobi gibi bilinen bir stres etkeni neden olduğu için “beklenirler”.
Panik atak semptomları genellikle 10 dakika içinde zirve yapar ve sonra azalır. Bununla birlikte, bazı ataklar daha uzun sürebilir veya art arda meydana gelebilir, bu da bir atağın ne zaman bitip diğerinin ne zaman başladığını belirlemeyi zorlaştırır. Bir atağın ardından günün geri kalanında genellikle stresli, endişeli veya gergin hissedilebilir.
Anksiyete ise gerçek veya algılanan bazı potansiyel tehlikeler hakkında aşırı endişe ile yüksek oranda ilişkilidir. Yüksek miktarda stres bunaltıcı hale gelecek bir düzeye ulaşırsa, bu bir “atak” gibi hissedilebilir. Anksiyete belirtileri aşağıdakileri içerebilir:
- Konsantrasyon zorluğu
- Sinirlilik
- Huzursuzluk
- Tükenmişlik
- Kas gerginliği
- Uyku bozukluğu
- Tetikte olma hali
- Kalp hızının artması
- Baş dönmesi
Anksiyete belirtilerinden bazıları panik ataklarla ilişkili belirtilere benzer olsa da, genellikle daha az yoğundur. Panik ataktan farklı olarak, anksiyete belirtileri kalıcı ve çok uzun süreli (günler, haftalar, hatta aylar) olabilir.
Anksiyete, her yıl ABD’li yetişkinlerin tahmini %19,1’ini etkileyen en yaygın ruhsal problemlerden biridir (2). Anksiyete, bir kişinin hayatı üzerinde önemli bir etkiye sahip olsa da, semptomları yaşayan kişilerin sadece yaklaşık %20’si tedaviye başvurur.
Anksiyete veya panik atak belirtileriniz varsa doktorunuzla konuşmanız önemlidir, bunlara yönelik etkili tedaviler mevcuttur. Bir değerlendirme sırasında doktorunuz tıbbi öykü alacak, fizik muayene yapacak ve belirtilerinize katkıda bulunabilecek herhangi bir tıbbi hastalığı ekarte etmeye yardımcı olmak için laboratuvar testleri yapabilir (3). Ruh sağlığı uzmanı, semptomlarınız, bunların yoğunluğu, süresi ve normal günlük işlevselliğiniz üzerindeki etkisi de dahil olmak üzere sorular soracaktır. Bunların sonucunda doktorunuz DSM-5’te bulunan kriterlere göre bir teşhis koyabilir.
Anksiyete ve panik ataklar potansiyel olarak günlük yaşamınızı bozabilir. Siz, bir arkadaşınız veya sevdiğiniz biri bunları deneyimliyorsanız, yardımın mevcut olduğunu unutmayın. Belirtileriniz hakkında doktorunuzla konuşmak, atacağınız ilk adım olabilir.
Kaynaklar
1.American Psychiatric Association. Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders. 5th edition. American Psychiatric Association; 2013.
2. National Institute of Mental Health. Anxiety Disorders. Updated July 2018.
3. Cleveland Clinic. Anxiety Disorders: Diagnosis and Tests. Updated December 15, 2017.