Bilişsel çarpıtmalar dünyayı, kendimizi ve başkalarını görme biçimimizi olumsuz yönde etkileyen düşünme biçimleridir. İlk olarak bilişsel davranışçı terapist Aaron Beck tarafından tesbit edilmiştir, duygudurum bozuklukları, anksiyete bozuklukları dahil olmak üzere birçok ruhsal hastalık türünde yaygın olarak görülürler.
1.Düşüncelere aşırı önem atfetme: Düşünce eylem kaynaşması adı verilen bu süreç aracılığı ile, OKB’si olan insanlar genellikle düşüncelerini eylemlerle eşleştirmeye eğilimlidirler. Bir olayı düşünmenin o olayın gerçekleşme ihtimalini artıracağına inanırlar. Örneğin, OKB’niz varsa, sevdiğiniz birine zarar verme gibi istenmeyen bir düşünceye sahip olmanın, ona gerçekten zarar vermekle ahlaki açıdan eşdeğer olduğuna inanabilirsiniz. Ayrıca böyle bir düşüncenin, içinizin derinliklerinde sevdiklerinize gerçekten zarar vermek istediğiniz anlamına geldiğine de inanabilirsiniz.
Düşüncelerin kendisi aslında zararsız olsada, OKB’si olan bazı insanlar için, bu tür düşüncelerin görünen anlamı ve sonuçları, onların tehlikeli olarak etiketlenmesine ve hemen zihinden uzaklaştırılmaya çalışılmasına neden olur. Ne yazık ki, bu tür düşüncelerin bastırılmaya çalışılması, yalnızca eskisinden daha da kötü bir şekilde geri dönmelerine neden olur.
2.Tehlikenin abartılı algılanması: OKB’si olan kişiler genellikle tehlike ihtimalini ve bir hata yapmanın ya da bir şeyi kusursuz yapmamanın sonuçlarını abartılı şekilde yorumlarlar. Örneğin, OKB’niz varsa, “Eğer ocağı tam kapamadıysam bütün apartman havaya uçabilir ve benim yüzümden bir sürü masum insan ölebilir” diye düşünebilirsiniz. Bir başka örnek, mağazada kitaplara dokunduğum zaman kendimi çok kirlenmiş hissediyorum, başka insanlar da bu kitaplara dokunmuş olabilir, eğer insanlardan biri hastaysa kitap kirlenmiş olabilir, kitaba dokunduğumda enfeksiyon kapmış olabilirim, enfeksiyon kapmışsam hasta olur ve ölebilirim şeklindeki düşünme süreci kirlenme obsesyonları olan bir kişide görülebilir.
Bu tür bir düşünce, korkulan tehlikeyi önlemek için aşırı kontrol veya tekrarlayan bazı davranışlara neden olarak bu düşünceleri beslemeye yardımcı olabilir. Elbette, korkuların haklı çıkması mümkündür, ama vakaların çoğunda tehlikeyi abartılı algılama temelsizdir.
3.Aşırı sorumluluk algısı: Sorumluluk istenmeyen sonuçlara neden olmamak veya bu sonuçları engellemek için mutlaka çok çaba sarf etmek gerektiğine inanmaktır. OKB hastaları çoğunlukla kötü bir sonucu önlemenin veya kötü bir sonuca neden olmamanın kendi ellerinde olduğuna inanırlar. Korkulan sonuçların tüm sorumluluğunu kendileri üstlenirler ve bu sorumluluğu diğer insanlarla paylaşmazlar. Aşırı sorumluluğa suçluluk duygusu eşlik eder ve kompulsiyonları ile bu suçluluk duygusunu gidermeye çalışırlar. Örnek: “Eğer her tarafım tam temiz olmazsa başkalarına mikrop bulaştırabilirim, bu nedenle çok iyi temizlenmeliyim”.
4.Düşüncelerin kontrol edilmesi gerekliliği: Düşüncelerin aşırı önemsenmesi bu düşüncelerin kontrol edilmesi gerektiğini düşündürür, düşüncelerin kontrol edilmesi gerekliliği düşüncesi, düşünceleri kontrol etmenin mümkün ve gerekli olduğuna olan inançtır. Düşünceleri kontrol etmeye çalışmak ya da baskılamak tam tersi bir etki yaratır, düşünceler daha da fazla gelmeye başlar. Örneğin OKB’si olan birisi düşüncelerimi kontrol etmeli ve baskı altına almalıyım yoksa kontrolden çıkarım şeklinde düşünebilir. Bu şekilde düşünüyor olmak obsesyonların kişiye hissettirdiği bunaltı hissini çok daha fazla yaşamasına neden olur.
5.Belirsizliğe tahammülsüzlük: OKB hastaları tehlikeyi abartılı olarak algıladıkları için belirsiz durumları tolere etmede zorlanırlar ve eylemleri ile kararları konusunda şüpheye düşerler. Durumlar hakkında yüzde yüz emin olmak isterler. Bu kesinlik ihtiyacı, anksiyete hissetmekten kaçınmak için aile üyelerinden, terapistlerden ve diğer pek çok kişiden aşırı güvence aramaya yol açabilir. Aşırı güvence arayışı, yalnızca endişeli düşünceleri güçlendirmeye hizmet eden bir kaçınma şeklidir. Aynı zamanda, sevdiklerinizden güvence sağlamaya çalışmak onların bunalmalarına ve desteklerini geri çekmelerine neden olabilir.
6.Mükemmeliyetçilik: Mükemmeliyetçilik her soruna tam bir çözüm bulmanın olası ve istenilen durum olduğunu düşünmektir. OKB hastaları en ufak bir hatalarının çok ciddi sonuçlar doğurabileceğini düşünürler. Eski katı yetiştirilme tarzları mükemmeliyetçi standartlara sahip olmalarına ve başarısız olmaktan korkmalarına neden olmuş olabilir. Örnek: “İnsanlarla konuşurken hiç yanlış bir şey söylememeliyim, asla hata yapmamalıyım, kimseyi kırmamalıyım” şeklindeki bir düşünce OKB’si olan birisinde görülebilir.