Merkezi sinir sistemini etkileyen güçlü bir uyarıcı olan kokain, Güney Amerika koka bitkisinin yapraklarından elde edilir. Güney Amerika’daki insanlar yapraklarını çay yapmak için kullanırken, kahve gibi hafif bir uyarıcı etki için binlerce yıldır koka yapraklarını çiğniyorlar. 

İlk defa 1860’ta Albert Niemann Koka bitkisinin yapraklarından kokaini izole etmiştir. Koka yapraklarını çiğneme alışkanlığı 2000 yıldan beri süregelmektedir. Başlıca Peru, Bolivya, Ekvator ve Kolombiya’da (%80’i ve en iyisi) yetişir.

Tıpta cerrahi işlemlerde lokal anestezik madde olarak 1868’de tanımlanmıştır. İlk kez 1884’te bir göz ameliyatında kullanılmıştır. 1900’lerin başlarında, kokain, yan etkileri ve bağımlılık yapıcı özellikleri tam olarak anlaşılmadan önce çeşitli rahatsızlıkları ve hastalıkları tedavi etmek için o sırada pazarlanan birçok ilaçta aktif bileşen olarak kullanılmıştır. 1970 yılında uyuşturucu olarak sınıflandırıldı ve eğlence amaçlı kullanımı yasaklandı. Vazokonstriktif ve analjezik etkilerinden yararlanmak üzere halen göz, burun ve boyun cerrahisinde lokal anestezik olarak kullanılmaktadır.

Kokain, kalp atış hızı, kan basıncı, uyanıklık ve enerji dahil olmak üzere vücut aktivitesini artırabilen oldukça bağımlılık yapan bir maddedir (1). Bu maddenin en sık kullanılan şekli, Coca bitkisinin yapraklarından elde edilen ve Güney Amerika’da yüzlerce yıldır kullanılan beyaz bir tozdur.

Kokain, uyarıcı olarak sınıflandırılan bir maddedir. Beyindeki aktiviteyi artırır ve ruh halini, uyanıklığı ve enerji seviyelerini geçici olarak yükseltir. Kokain için maddenin görünümüne, etkilerine, menşe yerine veya doğasını gizlemeye dayanan birçok sokak ismi vardır.

Kokain kısa süreli coşku hissi yaratabilirken, aynı zamanda iştah azalması, paranoya, aşırı hassasiyet, sinirlilik, baş ağrıları, ruh hali değişiklikleri ve artmış inme ve kalp krizi riski gibi bir dizi yan etkiye neden olabilir (2).  

Kokain çoğunlukla yasa dışı yollardan ince beyaz bir toz olarak satılmaktadır. Saflığını seyreltmek için genellikle mısır nişastası, un veya şeker gibi diğer maddelerle karıştırılır. Bazen “hız topu” olarak bilinen maddede amfetamin veya eroin ile karıştırılır. Kokain ayrıca sokakta crack kokain olarak bilinen serbest bir formda da satılmaktadır.

Kokain ağızdan çiğnenerek, burundan çekilerek, damardan enjekte edilerek ve solunarak kullanılabilir. Onaylı tıbbi kullanımının dışında, herhangi bir şekilde kokain kullanmanın güvenli bir yolu yoktur. Tüm kullanım yöntemleri toksik kokain seviyelerine, olası akut kardiyovasküler veya serebrovasküler acil durumlara ve nöbetlere yol açabilir. Bunlardan herhangi biri ani ölüme neden olabilir (3).

Kokain ağızdan çiğnenerek alınmadığı sürece etkileri hemen başlar (2). Yarılanma ömrü yaklaşık 1 saattir. Kullanımdan sonraki 24-72 saat içinde idrarda saptanabilir Yüksek doz kullanımda (1-2 gr) kokain ve metabolitler yağ ve SSS’de birikir, sonra yavaşça salınır. Duyarlı ölçümler idrarda 2 haftaya kadar tespit edebilir. Maddenin küçük dozlarının bile vücut üzerinde geçici bir uyarıcı etkisi vardır, bu da kişinin kendini coşkulu, enerjik, konuşkan ve zihinsel olarak uyanık hissetmesine neden olabilir.

Kokain hem bağımlılık hem de aşırı doz riski taşır. Karar verme üzerine olumsuz etkileri olduğu için, enjeksiyon paylaşımı veya korunmasız seks gibi başka riskli davranışlara da yol açabilir.

Ulusal Uyuşturucu Bağımlılığı Enstitüsü’nün Kokain Araştırma Raporu, kokain kullanımının bağışıklık sistemini olumsuz etkilediğini ve insanları HIV veya hepatit enfeksiyonuna daha duyarlı hale getirdiğini belirtiyor (4). 

Yaygın Yan Etkileri: Kokain kullanımı hem fizyolojik hem de psikolojik yan etkilere neden olabilir.

Kokainin fizyolojik etkileri şunları içerir (1):

  • Kan damarlarında daralma
  • İrileşmiş gözbebekleri
  • Artan vücut ısısı
  • Artan kalp atış hızı
  • Kan basıncında artış
  • Kilo kaybı
  • Mide bulantısı
  • Karın ağrısı
  • Titreme
  • Baş dönmesi

Kokain kullanımının psikolojik etkileri şunları içerebilir (5):

  • Panik
  • Saldırganlık
  • Sinirlilik
  • Kaygı
  • Depresyon
  • Tekrarlayan davranışlar
  • Karar verme yetisinde bozulma
  • Halüsinasyonlar
  • Paranoya

Kokainle ilgili ölümler genellikle kalp durması veya nöbetlerin ardından solunum durmasının bir sonucudur. Tanıdığınız birinin kokain kullanıyor olabileceğine dair bazı işaretler şunlar olabilir:

  • Şırıngalar, pipolar ve küçük plastik torbalar gibi ilaç gereçlerinin varlığı
  • Beklenmeyen kilo kaybı
  • Ruh hali değişimleri ve davranış değişiklikleri (6)
  • Sosyal etkinliklerden kaçınma
  • Vücutta iğne izleri
  • Sık burun kanaması veya burun akıntısı
  • Kişisel hijyendeki değişiklikler
  • Finansal problemler
  • Çekilme belirtileri
  • Yalan söylemek veya çalmak

İlk kullanımda bile beklenmedik bir şekilde aşırı doz etkisi olabilir. Kokain diğer uyuşturucular veya alkol ile birlikte alınırsa aşırı doz riski artabilir. Doz aşımı belirtileri arasında kusma, titreme ve nefes almada zorluk olabilir (1).

Sık kokain kullanımı, insanların giderek daha yüksek tolerans geliştirmesine neden olur. Bu, beynin ilk kullanım sırasında deneyimlediği aynı zevk düzeyini elde etmeye çalışması için daha yüksek dozlar veya daha sık dozlar gerektiği anlamına gelir. Aynı yüksek seviyeyi elde etmek için bu artan kokain dozları döngüsü bağımlılığa yol açar.

Kokainin bir kişinin vücudunda ne kadar kalabileceğine dair kesin bir tespit penceresi belirlemek zor olsada, vücutta kaldığı süre, vücut kütlesi, metabolizma ve hidrasyon seviyeleri gibi birçok farklı faktöre bağlıdır. Kokain 24 saat (kan testi ile) veya üç aya kadar (saç kökü testi ile) tespit edilebilir (7).

Kokain kullanmanın en tehlikeli sonuçlarından biri, güçlü bağımlılık yapıcı nitelikleridir. İnsanların sadece bir kullanımdan sonra bile bağımlı hale geldiği biliniyor. Araştırmalar, kokainin uzun süre kullanılmamasından sonra bile, kokainle ilişkili tetikleyicilere maruz kalmanın, hatta geçmiş kokain deneyimleriyle ilgili anıların, muazzam istek ve nüksleri tetikleyebileceğini göstermiştir (8).

Kokain bağımlılığı, çok çeşitli sorunlara yol açabilen karmaşık bir durumdur. Bu nedenle, kokain bağımlılığı tedavisi kapsamlı olmalı ve bireyin sosyal, ailevi ve diğer çevre sorunlarını da ele almalıdır.

Etkili tedavi genellikle kokain kötüye kullanımının yanı sıra birlikte ortaya çıkan diğer bağımlılıkların da ele alınmasını içerir. Uyuşturucuları kötüye kullanan kişilerin, aynı zamanda tedavi gerektiren diğer ruh sağlığı sorunlarına da (depresyon veya anksiyete gibi) sahip olmaları nadir değildir.

Kaynaklar

  1. National Institute on Drug Abuse. What is cocaine?. Updated July 2018.
  2. Favrod-Coune T, Broers B. The Health Effect of Psychostimulants: A Literature Review. Pharmaceuticals (Basel). 2010;3(7):2333-2361. doi:10.3390/ph3072333
  3. Havakuk O, Rezkalla SH, Kloner RA. The Cardiovascular Effects of Cocaine. J Am Coll Cardiol. 2017;70(1):101-113. doi:10.1016/j.jacc.2017.05.014
  4. National Institute on Drug Abuse. Cocaine. Research Report Series. Why are cocaine users at risk for contracting HIV/AIDS and hepatitis? Updated May 2016.
  5. Morton WA. Cocaine and Psychiatric Symptoms. Prim Care Companion J Clin Psychiatry. 1999;1(4):109-113. doi:10.4088/pcc.v01n0403
  6. Tang YL, Kranzler HR, Gelernter J, Farrer LA, Pearson D, Cubells JF. Transient cocaine-associated behavioral symptoms rated with a new instrument, the scale for assessment of positive symptoms for cocaine-induced psychosis (SAPS-CIP). Am J Addict. 2009;18(5):339-345. doi:10.3109/10550490903077937
  7. Hadland SE, Levy S. Objective Testing: Urine and Other Drug Tests. Child Adolesc Psychiatr Clin N Am. 2016;25(3):549-565. doi:10.1016/j.chc.2016.02.005
  8. Sinha R. The clinical neurobiology of drug craving. Curr Opin Neurobiol. 2013;23(4):649-654. doi:10.1016/j.conb.2013.05.001