Mindfulness Müdahaleleri ve Ruhsal Bozukluklar

Mindfulness, şimdiki ana, maksatlı olarak, merak ve nezaketle, olduğu haliyle, yargılamadan dikkat etmektir. Değiştirmeye çalışmadan, olduğu haliyle görmektir. Şimdiki an deneyimine ilişkin bu farkındalık süreci zihnimizin amaçsızca dolaşırken, otomatik pilotta koşarken veya istenmeyen deneyimleri bastırırken kendisini çoğu zaman bulduğu günlük yaşam deneyimlerimizle çelişir (1).

Devamını Oku

Bilişten Duyguya, Düşünmeden Hissetmeye Sağ Yarım Küre

Psikoloji, açık ve gözlemlenebilen, belirgin, bilinçli, sözel, rasyonel, mantıksal sol yarım küreden; üstü kapalı, bütünleştirici, bilinç dışı, sözsüz, bedensel odaklı duygusal sağ yarım küreye her gün daha fazla ilgi göstermekte.

Beynin sol tarafı bilinçli cevaplarla ilgilidir. Ama sağ yarım küre bilinç dışı cevaplarda rol oynar. Sağ yarım küreyi ne kadar çok anlarsak ve gelişmesi ile ilgili ne kadar bilgi edinirsek o zaman bilinç dışımızın erken dönemde yaşadığımız ilişkilerimizden ne kadar etkilendiğini de o kadar anlayabiliriz.  

Devamını Oku

Davranışsal Aktivasyon Bize Ne Kazandırır?

Yaptığınız bazı şeylerin sizi nasıl etkilediğini hiç fark ettiniz mi? Örneğin: Hüzünlü bir müzik dinlediğinizde kendinizi daha uzun süre üzgün hissediyor musunuz? 

Davranışsal aktivasyon, depresyon tedavisinde kullanılan önemli becerilerden biridir. Davranışların ve duyguların birbirini etkileme şekli ile ilgilidir. Hastanın davranışlarının modifikasyonunun ruh halini olumlu yönde etkileyeceği fikrinden hareket eder.  

Devamını Oku

Erişkin Dikkat Eksikliği/Hiperaktivite Bozukluğu

Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) genellikle ilk olarak çocukluk çağında teşhis edilen yaygın bir nörogelişimsel durumdur. Yapılan bir çalışmada iki ila on yedi yaşları arasındaki altı milyondan fazla çocuğa DEHB teşhisi konduğu saptanmıştır (1). DEHB insanların dikkatini vermesini ve davranışlarını kontrol etmesini zorlaştıran dikkatsizlik, hiperaktivite ve dürtüsellik ile karakterizedir.

Devamını Oku

Bağlanma (Attachment)

John Bowlby bağlanma kuramında, kişinin erken çocukluk döneminde ilgi ve bakımını üstlenen kişiyle kurduğu ilişkinin niteliğinin, yaşamın daha sonraki dönemlerinde onun duygu, düşünce, davranışlarında ve kurulacak olan ilişkilerinde belirleyici olduğunu vurgulamaktadır (1). Çocuğun bakıcısı ile kurmuş olduğu ilişkinin neticesinde kendisi ve başkalarına ilişkin bilişsel temsiller oluşmaktadır. Çocuk, ihtiyaç duyduğunda bakıcısından gereken desteği ve olumlu tepkiyi görürse bakıcısının ulaşılabilir, güvenilir ve destekleyici olduğuna ilişkin bilişsel şemalar oluşturur. Aksi durumda ise bakıcısı çocuğun ihtiyaçlarına duyarsız kaldığında ya da olumsuz bir tepkiyle karşılaştığında çocuk bağlanma figürünü reddedici, kendisini de sevilmeye ve desteklenmeye değmez biri olarak görür. Çocukluktan ergenliğe kadar olan süreçte bilişsel temsiller devamlı pekiştirilir. 

Devamını Oku

DEHB ve Depresyon Arasındaki İlişki

Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) ve depresyon ayrı bozukluklardır ancak birçok kişide birlikte görülebilirler.

DEHB ve depresyon teşhisi konduysa, bunun sizin için ne anlama geldiğini, prognozunuzu, tedavinizi ve durumunuzu iyileştirmek için ne tür yaşam tarzı değişikliklerini yapabileceğinizi merak edebilirsiniz.

Devamını Oku

Psikiyatrik Muayene / Değerlendirme

Duygusal, davranışsal veya gelişimsel bozuklukları teşhis etmek için kapsamlı bir psikiyatrik değerlendirme gerekir. Öykü ve Ruhsal Durum Muayenesi, bir psikiyatristin doğru bir teşhis koymak için bilgi toplaması gereken en önemli teşhis araçlarıdır. Bu önemli araçlar kendi başlarına standartlaştırılmış olsalar da, öncelikle hastanın ofise girdiği ve psikiyatristle ilk karşılaştıkları andan itibaren başlar.

Devamını Oku

Psikiyatrik İlaç Tedavisi Nedir?

Zihinsel rahatsızlıkların tedavisinde psikoterapi yanı sıra ilaçla uygulanan (farmakoterapi) tedaviye psikiyatrik ilaç tedavisi denilmektedir. Psikiyatrik ilaçlar belli psikiyatrik semptomları oluşturan anormallikleri düzeltmek ya da düzelmesine yardımcı olmak için kullanılmaktadır.

Devamını Oku

Panik Atağının Belirtileri Nelerdir?

-Göğüs ağrısı ya da göğüste sıkışma

-Çarpıntı, kalbin kuvvetli ya da hızlı vurması

-Terleme

-Nefes darlığı ya da boğulur gibi olma

-Soluğun kesilmesi

-Baş dönmesi, sersemlik, düşecek ya da bayılacak gibi olma

-Uyuşma ya da karıncalanma

-Üşüme, ürperme ya da ateş basması

-Bulantı ya da karın ağrısı

-Titreme ya da sarsılma

-Kendini ya da çevresindekileri değişmiş, tuhaf ve farklı hissetme

-Kontrolünü kaybetme ya da çıldırma korkusu

-Ölüm korkusu

Panik atağında bu belirtilerden en az 4 ya da daha fazlası bulunur.

Devamını Oku

COVID-19 İnsanların Ruh Sağlığına Bakış Şeklini Nasıl Değiştirdi?

Evde kalma yasakları, karantina, işsizlik, yalnızlık, ekonominin kapanması, güvensizlik, artan ölüm oranları, maske takma ve sosyal mesafe 2020’nin ve 2021’in akıllarda kalanları. COVID-19 salgını büyük çoğunluğumuzun hayatını değiştirdi. Okula nasıl gittiğimizi, başkalarıyla nasıl etkileşim kurduğumuzu, nasıl çalıştığımızı unutur duruma geldik. Hayatlar, geçim kaynakları, dünyayı nasıl gördüğümüz bazılarının yakınını kaybetmeleriyle, bazılarının işini kaybetmeleriyle değişti.

Devamını Oku